2006’da Ankara Eryaman’da daha sonra Esat ve Kurtuluş semtlerinde 30 seks işçisi travesti ve trans kadına saldıran faillerin yargılanması zaman aşımı tehlikesinde. Seks işçilerinin yaşam alanlarının işgali, soylulaştırma bahanesiyle zorla yerlerinden edilmesi, baskı ve sindirme politikaları, Ülker sokak ve niceleri gibi son 35 yıldır bildiğimiz bir pratik. Eryaman – Esat davası da buna bir örnek ve 2008 yılından beri bu davada hukuk katliamı sürüyor, dava mahkemelerle Yargıtay arasında şiddete maruz bırakılanların hakları hiçe sayılarak mekik dokuyor.
Ne olmuştu?
17 Ekim 2008’de sanıklar çete kurmak ve yaralama suçlarından iki yıla kadar hapis cezası aldı, bu kararda nefret suçu işlendiği kabul edildi. Yargıtay’ın kararı bozmasının ardından dava, yerel mahkeme ve Yargıtay arasında gidip geldi. Ekim 2020’de ise Yargıtay çetenin varlığına dair ‘’yeterli kanıt olmaması” gerekçesiyle verilen kararı yeniden bozdu.10 Kasım 2008 tarihinde, çete üyelerinin tespit edilmesinde önemli bir rolü olan dava tanıklarından Dilek İnce öldürüldü, cinayetin failleri hala bulunamadı. 17 Şubat 2021’de yargılama yeniden başlıyor. 2023’e kadar karar çıkmaması durumunda davanın zaman aşımına uğrama riski var.
Takipçisiyiz
Trans seks işçileri bugüne kadar türlü erkek, çete, polis şiddetine uğradılar, zorla yerlerinden edildiler, her türlü şiddete açık ve güvencesiz iş ve yaşam koşullarında yaşamaya zorlandılar, intihara sürüklendiler ve öldürüldüler. Tüm bu şiddet döngüsünün “Türk Aile Yapısı” , “Milli Değerler” ve “Genel Ahlak” ile gerekçelendirilerek meşrulaştırılmaya çalışılmayan tek bir dönem yok. Gerekçelendirmeler trans seks işçilerinin cinsiyet kimlikleri ve meslekleri nedeniyle toplum tarafından dışlanmasına, kamusal alanda görünürlüğün sağlanmamasına, ekonomik olarak sömürülmesine, en temel insan hakkı olan yaşam haklarının gasp edilmesine yol açtı ve açıyor. Biliyoruz ki, marjinalize edilen, ayrımcılığa, dışlanmaya ve nefret söylemine maruz bırakılan herkes haklarını almadıkça hiçbirimiz eşit ve güvende değiliz.
Eryaman davası politiktir. CŞMD olarak bu davanın takipçisiyiz. Davanın zaman aşımına uğrayıp unutulmasına ve faillerin cezasız kalmasına sessiz kalmayacağız!
#Aşamıyoruz
#ZamanaBırakmıyoruz
#ZamanaMeydanOkuyoruz