Cinsel istismar; uluslararası sözleşmeler ve ulusal hukuk metinlerinde çocuk olarak tanımlanan bireylerin (18 yaşına kadar her birey çocuktur), yaşı ve gelişim düzeyi açısından kendi sorumluluğunu taşıyan, güven ya da güç ilişkisi içinde olduğu bir kişi tarafından cinsel olarak sömürülmesi anlamına gelir. Cinsel istismar akranlar arası merak odaklı cinsel oyunlar ya da akranlar arası onaya dayalı cinsel davranışlar ile karıştırılmamalıdır.
Cinsel istismar bir cinsel şiddet türüdür. Cinsel istismar, tüm diğer cinsel şiddet eylemleri gibi cinsellikle değil güç ve hiyerarşi ile ilgilidir. Çocuğu cinsel olarak istismar eden kişi şiddet eylemini çocuğun fiziksel, duygusal, bilişsel ve deneyimsel açıdan daha zayıf oluşunu kötüye kullanarak gerçekleştirir. Çocuğun güçsüz konumda oluşu sanıldığının aksine fiziksel farklılıklardan çok duygusal, bilişsel ve toplumun çocuğa yüklediği değerdeki farklılıklara dayanır. Çocukların birer birey olarak görülmediği, çocuk haklarının işletilmediği, kapsamlı cinsellik eğitimine erişimin bulunmadığı, çocuklara söz hakkı tanınmayan, yetişkinlerin çocuklar üzerinde yoğun otorite kurduğu toplumlarda çocukların, özellikle yakınlarındaki kişiler tarafından, istismara maruz bırakılma oranları daha yüksektir.
Cinsel istismar yalnızca çocuğun bedenine ya da cinsel organlarına yönelik fiziksel temas içeren davranışları kapsamaz. Cinsel istismar kavramına bu çerçeveden yaklaşmamız ve fiziksel temas olmadığı sürece sorun olmadığını düşünmemiz; diğer cinsel istismar biçimlerini fark etmemize engel olur. Bu nedenle, cinsel istismarın temas içermeyen biçimlerini ve bu davranışların da çocuk ruh sağlığına zarar verici nitelikte olduğunu bilmek önemlidir.
Bir çocuğun cinsel davranışı talep etmesi, başlatmış olması, istismar davranışından haz alması ya da eylemin sanal ortamda gerçekleşmesi; eylemin cinsel istismar olmadığı anlamına gelmez. Yaşı kaç olursa olsun (18 yaşına kadar her birey çocuktur), çocukların yetişkinlerle kurdukları ilişkide sınır koyması gereken yetişkindir. Çocuklar, cinsel istismar davranışından ASLA sorumlu tutulmamalıdır.
Çocukların şikayetçi olmaması, yaşadıkları davranışı istismar olarak tanımlamamaları; maruz bırakıldıkları davranışların cinsel istismar olduğu gerçeğini değiştirmez. Cinsel istismar şüphesinin varlığı gerekli bildirimi yapmak için yeterlidir. Bir eylemin suç olup olmadığına karar vermenin bizim görevimiz olmadığı, ancak bir an önce gerekli mercilere ihbar etmenin sorumluluğumuz olduğu unutulmamalıdır.
Yazı dizisinin 2. bölümünü buradan okuyabilirsiniz: Cinsel İstismarla Mücadelede Yaklaşım Ne Olmalı?
Yazı dizisinin 3. bölümünü buradan okuyabilirsiniz: Cinsel İstismar Hakkında Yanlış Bilinenler
Yazı dizisinin 4. bölümünü buradan okuyabilirsiniz: Cinsel İstismar ve Hak Odaklı Habercilik